özellikle seksenlerin sonlarında ve doksanların başlarında adventure oyunları en güçlü zamanlarını yaşamışdır. bence de en eğlenceli oyunlardır. iki önemli türü vardır;
- text based adventure'lar size grafik arayüzü sunmadan direk anlatımla oyunun atmosferini verir ve gerisi sizin hayal gücünüze kalır. örneğin "bir odada uyandınız bir yatak ve bir şifonyer var" der siz " şifonyeri aç " dersiniz "içinden fener çıktı" der " feneri al" "yak" v.s. gibi komutlar girersiniz. oyun böyle devam eder. şimdiki gençliğe biraz garip gelebilir ama o zamanlar oyunların grafiklerinden çok eğlence faktörü önplanda olduğundan bizler için çok yaratıcı oyunlardı. daha sonra bu tür graphic based text adventure olarak evrildi. özellikle sierra bu türde çok önemli işler çıkardı. larry'nin ilk bölümleri, king quest, space war, police quest... bu liste böyle uzar gider. burda da etrafta gördüğünüz şeyleri komutla kullanmak /almak esastı.
- point&click adventure ise adventure oyun efsanesine ivme kazandırmıştır. burda da amaç text based'de klavyeden verdiğiniz komutları basitleştirerek etrafta gördüğünüz şeyleri mouse'la tıklayıp uygun hareketler yapmaktı. amiga zamanında özellikle bu türde çok güzel oyunlar çıktı. lucas arts'ın oyun sektörüne bulaşması day of tentacle'lardan monkey island'lara kadar bir çok efsaneyi beraberinde getirdi. lucas sektörde öyle bir yere geldi ki kendi sistemiyle de anılır oldu bu oyunlar: SCUMM yani script creation utility for maniac mansion.
günümüzde ne yazık ki adventure oyunları gerekli ilgiyi görmüyor. oyun türünün önde gelen firmaları da artık first person shooter'dan başka oyun yapmadıkları için yeni oyun da tek tük çıkıyor ve adventurea olan açlığımızı gideremiyor. yine de son zamanlarda biraz hareketlenmeler de başladı gibi bakalım ilerleyen günler neler getirecek.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder